yıllık deneyim.
Daha fazla tedavi ve merak ettikleriniz için her zaman bize ulaşabilir ve bilgi alabilir siniz.
Aile Danışmanlığı, ailedeki bireylerin katılımıyla gerçekleşen ailedeki sorunların çözümünde...
Çiftlere yönelik danışmanlık hizmetinde, eşler birbirlerini tanıma ve birbirlerine uyum sağlama sürecinde oldukları için...
Cinsel danışmanlık; cinsel sorunlar, cinsel işlev bozukluğu yaşayan bireylere ve çiftlere uzmanlar tarafından uygulanan bir danışmanlık...
Bireysel danışmanlık; bireyin kendinin farkında olması, duygusal zorlukların üstesinden gelebilmesi, doğru kararlar alabilmesi, bireyin kişisel...
Çocuk ve Ergen danışmanlığında hedef; bireyin çocukluk ve ergenlik döneminde karşılaştığı veya karşılaşabileceği...
Oyun terapisi 3-12 yaş arasındaki çocuklara uygulanan terapötik bir tekniktir. Çocuklar duygularını anlamlandırmada yetişkinlerden..
Wısc-r zeka testi günümüzde uygulanan zeka testleri arasında geçerlilik ve güvenilirlik açısından en yüksek...
Resim analizi; çocuğun çizmiş olduğu resim aracılığıyla çocuğu tanımak, çocuğu anlamak, çocuğun...
Güncel bilgileri öğrenmek için takipte kalın.
Ergenlik çağındaki çocuğumla nasıl iletişim kurabilirim? Çocuğunuz küçükken size her şeyi anlatırdı, fakat ergenlik dönemine gelince ebeveynlerle iletişim kurmaktan kaçınır, kısa kısa cevaplar verir. Bu durum çatışmaya, tartışmaya kadar gidebilir.
ERGENLİK ÇAĞINDAKİ ÇOCUĞUMLA NASIL İLETİŞİM KURABİLİRİM?
Ergenlik çağındaki çocuğunuzla konuşmanız, iletişim kurmanız mümkün fakat bunu zorlaştıran bir takım etmenler olabilir. Çocuğum neden böyle davranıyor?
Bağımsız olma arzusu: Ergenlik döneminde ki çocuk bağımsız ve bir takım sorumlulukları almak öğrenmek zorundadır. Elbette ki bazı çocuklar bunun daha fazlasını istemektedir. Anne babalar ise çocuklarına bu özgürlük alanı tanımak istemez, daha az özgürlük tanırlar. Bu durumda anne baba ve çocuk arasında ciddi gerginliklere yol açabilir. Tartışmalar sürekli devam ederse çocuk, annem babam beni anlamıyor asla anlamayacak, hayatımın her anına karışıyor,18 yaşıma gelince evden ayrılacağım hissine kapılabilmektedir.
Ergenin mantık yürütme tarzı: Küçük çocuklar her şeyi somut düşünmektedirler. Hayat onlara göre tek renktir. ( ya siyahtır, ya beyaz ) Fakat çoğu gence göre hayatın gri yönleri de vardır. Bu da mantık yürütmenin önemli bir yönüdür, gençleri yetenek yönünde geliştirir. Ergenlik çağındaki çocuklar herhangi bir olayı yetişkinler gibi düşünüp yorumlayamaz, sadece kendi mantığı her zaman doğrudur gibi bir düşünceye sahiptirler.
Sizler ne yapabilirsiniz?
Mümkün olduğunca çocuğunuzla sıradan sohbetler edin. Bunun için gün içerisindeki zamanları değerlendirmeye çalışın. Ergenlik çağındaki çocuklar kendilerini yüz yüzüyken değil yan yanayken daha iyi ifade edebilmektedir.
Konuyu uzatmamaya çalışın. Ergenlerle konuşurken konuyu tam olarak anlayabilmek için çocuğunuzun sözünü kesmeden onu dikkatlice dinleyin. Çocuğa verilecek cevaplarda makul olun. Eğer çocuğa karşı katı olursanız çocuğunuz ceza almadan tüm kuralları gizlice çiğnemeye çalışacaktır.
Sakin olun. Ergenlik çağındaki çocuk; ailemle herhangi bir konuda hem fikir değilsek, sürekli olarak söylediklerime karşı çıkıyor, böyle olunca çok üzülüyorum, beni mutsuz ediyor ve ailemle tartışmaya yol açıyor gibi düşünmektedirler. Tartışma konularında aşırı tepki göstermektense çocuğunuza onun hislerini anladığınızı belirten cümleler kullanın. ‘’ bu konuda üzülecek ağlayacak bir şey yok demek yerine, bu durumun seni ne kadar üzdüğünü anlıyorum.’’ diyebilirsiniz.
Ne yapması gerektiğini sürekli söylemektense nazik bir şekilde yönlendirme yapın. Çocuğunuzun mantık yürütme yeteneği kaslarda olduğu gibi zamanla gelişecektir. Çocuğunuz ikileme düştüğü zaman siz müdahale etmeyin. Herhangi bir konuda konuşurken konuyla ilgili çözüm bulmasına izin verin. Sonrasında bulduğu çözüm yolunu neden seçtiği hakkında konuşmalar yapın.
Evliliği olumsuz yönde etkileyen sebepler nelerdir? Evlilik birçok kişiye göre hayatın en önemli karalarındandır. Evlenme kararı insanın hayatını etkileyen en önemli karadır. Bu karar ne kadar bilinçli ve farkında olarak alınırsa evlilik o kadar mutlu sağlıklı olur. Evliliği tam anlamıyla değerlendirmeyip düşünmeden alınan evlilik kararı önce çiftleri mutsuz ve başarısız kılacak, daha sonra ise bu birliktelikten doğacak çocukları mutsuz edecektir.
Evliliği olumsuz yönde etkileyen sebepler nelerdir?
Evlilikteki heyecanın bitmesine asla izin vermeyin.
Çiftler evliliklerinde heyecanın bitmemesine dikkat etmelidir. Bunun için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Büyük bir aşkla başlayan evliliklerin monotonlaşması, cinsel arzunun yerini cinsel isteksizlik alması evliliğin bitmesine yol açan sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yerine evlilik huzurunun kaybedilmemesine dikkat edilmeli, küçük sürprizlerle evliliği hareketlendirmeli ve eşine daha fazla vakit ayıracak sosyal aktivitelerde bulunmalıdırlar. Evlilik bir ateş gibidir, beslenirse büyür güçlenir, beslenmezse küle döner. Küle dönen ateşin geriye yanmasının oldukça zor olduğu unutulmamalıdır.
Yatağınızı ayırmayın, cinsel hayatınızla kendinizi cezalandırmayın.
Eşlerin birbirlerine uyguladıkları cezalardan birisi de yatakta soğuk davranmaktır. Bu durumda evliliğin öneminin yitirmesine ve bitmesine yol açan sebeplerdendir. Birçok evli çift bunu yaparken birçok çiftler ise bunun dozunu arttırıp birbirlerine odaları ayırma cezası vermektedirler. Bu yapılan davranış zamanla alışkanlık haline gelebilir. Bu nedenle cinsel hayatın kısıtlanmasından dolayı evliliğin sona gelmesine ortam hazırlayabilir.
Şiddet varsa terapi almak şarttır.
Şiddet hakların ihlali ve sözün bittiği yerdir. Direk boşanma sebebi olan şiddetin biraz olsun önüne geçebilmek için danışmanlık hizmeti almak şarttır.
Sürekli boşanma kelimesini ağzımıza almamak gerekmektedir.
Evliliklerin bitmesinin bir diğer sebebi ise ayrılalım, boşanalım, bitirelim gibi cümlelerin sık sık kullanılmasıdır. Bu cümleler çiftin bilinçaltına işleyerek evlilikten soğumasına sebep olabilir.
Evlilikte iletişimsizlik
İletişimde hayatı devam ettirmek için önemli bir yere sahiptir. Su içmek nasıl bir ihtiyaç ise iletişimde öyledir. Evlilikte çiftlerin birbirlerini, ilişkilerini başkasıyla kıyaslaması, birbirlerinin sözünü kesmesi, yüksek sesle karşısındaki bastırması gibi sorunlar evlilikte iletişim sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. Paylaşmanın her zaman güzel olduğunu çiftlerin birbirlerine hatırlatması gerekmektedir.
İlişkide sorumluluktan kaçmak – sorumluluk almak
Özellikle çalışan çiftlerin karşılaştığı sorunlardan biriside sorumlulukların tek bir kişiye yüklenmesidir. Böylece tek tarafa yüklenmesi kişiye strese sokabilir, öfkelendirebilir. Bu da zamanla evlilik bağının kopmasına sebep olacaktır. Sorunlarla karşılaşılmaması için olaya kadın erkek olarak bakılmaksızın görev paylaşımı yapılması gerekmektedir.
İnat çözüm değildir.
Kişinin kendi hakimiyetini kabul ettirmek için karşı tarafa baskı kurması sürekli karşılaşılan bir durumdur. Bu da çiftlerin birbirinden soğumasına, ilgisizliğin başlamasına neden olabileceği gibi çatışma ortamının oluşmasına yol açabilir. Evlilikte zaman zaman erkeğin ve zaman zaman kadının sözü geçmelidir.
Öfkeli çocuğu nasıl eğitebilirim? Ebeveynler kızgın ve öfkeli çocuklara nasıl yaklaşacağı konusunda ciddi endişeler yaşamaktadırlar. Bazı çocukların yaşları küçük olmasına rağmen içinde büyük bir öfkeye sahiptirler ve bu öfkeyi kontrol edememektedirler. Peki öfkeli çocuğu nasıl eğitebilirim? Öfkeli çocuğa yaklaşımım nasıl olmalıdır?
ÖFKELİ ÇOCUĞU NASIL EĞİTEBİLİRİM?
Bazı çocuklar öfke kontrolü yapamadığı için her alanda ciddi sorunlarla karşılaşabilmektedir. Bu da ailenin zor zamanlar geçirmesine sebep olabilir. Bu tarz çocuklar kolaylıkla sinirlenebilir, öfkesini kontrol edemez, şiddet eğilimin de bile bulunabilir. Öfkeli çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlamak oldukça zordur. Genel olarak hırçın davranışlar sergileyebilir, ani patlamalar yaşayabilmektedirler. Bu şekilde bir çocuk büyütüyorsanız ihtiyaç duyduğu becerileri, duyguları sağlıklı bir şekilde öğretmek benimsetmek gerekmektedir.
ÖFKENİN SEBEPLERİ NELERDİR?
Öfkeye sebep olan nedenler arasında en önemlisi ailenin tutumudur. Çocuklarında öfke ve şiddet davranışı görmek istemeyen aileler, çocukların hayatında rol model olduğundan dolayı ilk olarak kendi davranışlarını ve tutumlarını düzeltmelidirler. Öfkeyi etkileyen diğer nedenler ise;
Çocuğa karşı ailenin tutumu ( öfkeli davranışlar sergilemek), çocukların herhangi bir alanda başarısızlığı, çocuklar arasında ayrıcalıklı davranılması gibi nedenler öfkeyi tetiklemektedir.
ÖFKE ANINDA ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALIDIR?
Anne babalar genel olarak öfkenin sebebinin şımarıklık ve istediğinin yapılmamasından dolayı olduğunu düşünmektedirler. İlk olarak öfkenin nedenini net bir şekilde öğrenmek çocuğa rehberlik yapmak gerekmektedir.
Öfke anında çocuğa sevgi ve sabırla yaklaşmak gerekmektedir. Çocuğunuz çok sinirlenince öfke krizleri tutunca çocuğa kızmak veya onu cezalandırmak doğru yol değildir. Çocuğununuz kendini iyi hissedene kadar yanında olduğunu her konuda yardımcı olacağınızı ona hissettirmeniz gerekmektedir.
İstekleri yapılmayınca öfkelenen çocuğa, bu istediğinin neden olmadığını onun anlayabileceği dilden anlatmak faydalı olacaktır. Çocuğa öfkesinden dolayı cezalar verilmemeli, anne baba aynı tutumu sergilemelidir.
Sonuç olarak;
Sosyal ilişkilerde başarılı, sosyal hayatta aktif, kendine güvenen çocuklar yetiştirmek istiyorsak çocukları güvende hissettirmeli, onlara örnek olmamız gerekmektedir. Olumlu davranışlarını taktir etmeli asla alay etmemeliyiz. Çocuklara karşı tutumumuz ne gevşek ne de katı olmalıdır. Dengeli bir eğitim çocuğunuz için büyük önem taşımaktadır.